PRAG & KARLOVY VARY

PRAG

Sonbaharın en güzel renklerini yaşadığımız bu seyahat, tüm yorgunluğuna rağmen çok güzel anılar bıraktı geriye. Şehrin ortaçağ havası anında sarıp sarmalıyor sizi ve bir anda romantik ve masalsı bir atmosferin kollarına bırakıyor.

Gezilecek Yerler

Karlov Must (Charles Bridge): Vlatava Nehri üzerindeki bu köprü Prag Kalesi ile, eski şehir meydanının olduğu Starometska’yı birbirine bağlıyor. Prag’ın taşıdığı masalsı havada; yaklaşık 500 metre uzunluğundaki bu köprünün etkisi çok büyük. Köprü üzerinde birbirinden ihtişamlı ve güzel 33 tane heykel bulunuyor. Hatta bu heykellerden biri bir Türk… Çek’lerin Türk korkusunun izlerini Astronomik Saat’te de görmek mümkün. Köprü üzerindeki kocaman göbekli ve heybetli yeniçeri heykelini mutlaka fark edeceksiniz.

Charles Köprüsü

Charles Köprüsü; gezilecek yerler hattı üzerinde yer aldığı için günde en az iki defa köprü üzerinden geçmemek neredeyse imkansız. Resim yapan sanatçılara ya da el yapımı hediyelik eşya satıcılarına da rastlamak mümkün köprü üzerinde. Köprünün tadını çıkarın. Şöyle uzun uzun seyredin nehir manzarasını. Her bir heykeli, ayrıntılarını kaçırmadan detayla inceleyin. Köprüden gece geçmenin keyfinin de bir başka olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

Gecenin İçinde Charles Köprüsü...

Prag Kalesi:  Çok büyük bir yerleşkeye yayılmış bu kale, şehrin en güzel yapılarından biri.  870 yılında inşasına başlanmış olup Rönesans, barok ve neo klasik tarzının özelliklerini taşıyor. Yapımına kale olarak başlanan bina zamanla şato haline dönmüş ve Çek krallarının ikametgahı olmuş.

Prag Kalesi

Kale yerleşkesi çok büyük. Yerleşkeye giriş ücretsiz. Ancak, içindeki farklı yapıları görebilmek için çeşitli parkurlar mevcut. (Circuit-A, Circuit-B, Circuit-C). Biz; Circuit-B’yi tercih ettik. İçinde; St. Vitus Katedrali, Büyük Kraliyet Sarayı, Altın Yol ve St. George Bazilikası vardı. Belgelendirebildiğiniz sürece, kaleye giriş için uygulanan indirimlerden faydalanabiliyorsunuz. Sormayı unutmayınız…

St.Vitus Katedrali

St. Vitus Katedrali: Prag Kalesinin hatta belki de Prag’ın en etkileyici ve ihtişamlı yapılarından biri.  

İç süslemeleri  ve vitraylar muhteşem.

St.Vitus Katedrali ve Muhteşem Vitrayları

Bilet almadan; kordonlarla ayrılan yerlere kadar gidebilir ve katedralin içini uzaktan görebilirsiniz. Ancak o kadar ince ayrıntılar ve işçilik söz konusu ki buraya kadar gelmişken biletinizi alın ve katedralin içine doğru ilerleyin derim.

Altın Yol (Golden Lane): Daracık bir yolun kenarına dizilmiş rengarenk minicik evler… Önceleri kalede çalışan muhafızlar için inşa edilmiş ancak daha sonra aristokratların da yaşam alanı haline gelmiş. Kafka’nın da dahil olduğu farklı şair ve yazarların yaşadığı evler var burada. 

Altın Yol

Kimisi eşyalarıyla muhafaza edilmiş; küçücük bir odanın içinde; yatak, yemek takımları ve odası, dikiş makinesi, vb…. Diğer başka bir ev, amatör bir sinemacının film gösterim yeri olarak dizayn edilmiş. Birisi tarot falı bakan bir kadın şaire ait. Kimi evler de hediyelik eşya dükkanı ve müze haline getirilmiş. Masal kasaba görüntüsündeki Altın Yol’u görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Altın Yoldaki Evler

Kalenin bahçeleri de çok meşhur. Zamanınız varsa mutlaka geziniz. Internetten araştırma yaparken kale yerleşkesi içinde olduğunu öğrendiğim oyuncak müzesinin kapandığını üzülerek öğrendim. Bu bilgiyi sizinle de paylaşayım istedim.

St.George Bazilikası

Kaleden Prag Manzarası

Eski Şehir Meydanı (Old Town Square): 8 muhteşem kule tarafından çevrili bu meydanın tam ortasında ünlü ilahiyatçı Jan Hus’un heykeli bulunuyor. Meydan her daim kalabalık ve hareketli. Gösteri yapanları izlemek de bir o kadar keyifli. Burada; Tyn Kilisesi, Eski Belediye Binası, St.Nicholas Kilisesi ve Astronomik Saati görebilirsiniz.

Eski Şehir Meydanı-1

Eski Şehir Meydanı-2

Tyn Kilisesi: Dışı gotik içi barok tarzdaki bu kilise de meydandaki en etkileyici yapılardan biri. Asimetrik kulelerinden birinin yeryüzünün erkek, diğerinin ise dişi özelliklerini temsil ettiği söyleniyor.

Tyn Kilisesi

St.Nicholas Kilisesi: Meydanda, Astronomik Saat Kulesi’nin arkasında yer alan ve tesadüfen keşfettiğimiz bu kilisenin muhteşem tavan süslemeleri ve ihtişamlı bir avizesi var. Biz ziyaret ettiğimizde çok sesli koro konseri vardı. Kilisenin akustiği çok güzel, oturduğumuz sıralar ısıtmalı idi. Üstelik ücretsiz… Daha ne olsun.

St.Nicholas Kilisesi

Astronomik Saat Kulesi: Şehrin alamet-i farikası. Önü her daim kalabalık.

Saatin üzerinde yer alan 12 saat dilimini 12 burcun sembolleri göstermektedir. Saatin hikayesi ise oldukça ilginçtir. İnanışa göre 15. Yüzyılda bir saat ustası olan Hanus bu saati yapar. Saat yapıldıktan sonra herkes bu saate bayılır. Hanus’dan saati nasıl yaptığı öğrenilmeye çalışılsa da Hanus bunu bir sır olarak saklar ve kimseye söylemez. Ancak o dönemin şehir yönetimi bu güzel saatin sadece kendilerinde olduğundan emin olmak isterler. Bu nedenle Hanus’u kör ederler.

Astronomik Saat

Saat başlarında 12 aziz geçiyor kuledeki minik pencerelerin önünden. Her biri farklı bir kavramı temsil eden 4 adet de figür var:  elinde sazıyla bir Türk (keyif ve eğlence),  elinde ayna olan figür (kibir), iskelet (ölüm), elinde altın kesesi olan Yahudi (açgözlülük)

Astronomik Saat Kulesi

Saat kulesinden de muhteşem bir Prag manzarası olduğu söyleniyor. Biz, kuleye çıkamadık ancak ikinci kez bu şehre gelirsem yapmak istediklerimin başında kuleden manzara izlemek geliyor.

Kafka Müzesi; Charles köprüsünün ayağında… Çok ilginç bir müze. Kafka’nın hayatı, el yazıları, kitaplarının ilk basımları, aşkları, ailesi ve Kafka’ya dair diğer bir sürü şey var…. Bunların sergileniş şekli çok ilginç. Modern ve biraz da ürkütücü bir hava var müzenin içinde… Giriş 8 Euro. Gerçekten Kafka hayranıysanız ve buraya ayırabileceğiniz zamanınız varsa gidin derim.

Kafka Müzesi ve Kafka'nın El Yazıları

Diğer: Zamanımız yetmediği için gezemediğimiz ancak araştırdığım birçok farklı kaynak tarafından önerilen Yahudi Mahallesi, Eski Yeni Sinagog, Yahudi Mezarlığı, Dans Eden Bina’yı da gezi listenize almayı unutmayın.  

Havaalanından Şehir Merkezine Ulaşım

Prag’da toplu taşıma son derece ekonomik ve kolay. Havaalanından 100 ya da 119 numaralı otobüslere binebilirsiniz.

Biz, otelimizin bulunduğu hat sebebiyle 119 numaralı otobüsü tercih ettik. Nadrazi Velesvalin durağında inerek metroya bindik. Bunun için 90 dakikalık biletlerden almanız yeterli. 32 krona. (Sadece 1,25 Euro). Ancak, biletinizi, ilk kullandığınız toplu taşıma aracı öncesinde ya da sırasında sarı kutularda aktive etmeyi unutmayın. Sarı kutular otobüslerin içinde ve metro duraklarında bulunuyor. Havaalanının içinde bilet alabileceğiniz bir banko var. Ayrıca, metrolarda bilet makineleri ya da büfelerden de bilet alabilirsiniz.

Alışveriş

Kristal; Prag tam bir kristal cenneti… Ünlü Bohemya kristallerini mutlaka duymuşsunuzdur.  Çeşitli hediyelik kristaller mevcut. Birbirinden güzel takılar, süs eşyaları, vazo, bardak vs.  Karlovy Vary’e de gidecekseniz, alışverişinizi buradan yapın. Fiyatlar çok daha uygun. Ayrıca, kur çok daha iyi.

Kukla; Prag’ın irili ufaklı kuklaları da oldukça ünlü. Ancak, güzel ve gösterişli olanların fiyatları biraz yüksek.

Bunun dışında ahşap oyuncaklar, boyalı paskalya yumurtaları, granat taşı da alınabilecekler arasında.

Yemek

Ördek, kaz, geyik eti vb. av hayvanları…

Trdelník: Prag’taki birçok yerde göreceğiniz Trdelník, Slovaklara ait bir tatlı. Tarçınlı ya da bademli olarak iki seçeneği olan Trdelník’i mutlaka denemelisiniz. Sokaklar mis gibi tarçın kokuyor bu tatlı sebebiyle…

Ünlü Trdelnik

Ne Yapmalı?

•      Prag Kalesi ya da Astronomik Saat Kulesi’nden şehri kuşbakışı görmeden,
•      Charles Köprü’sünden muhteşem nehir manzarasını seyretmeden,
•      Mis gibi tarçın kokan Trdelnik’in tadına bakmadan,
•      Astronomik saatin; saat başlarındaki gösterisini izlemeden,
•      Charles Köprü’sünün bir de gece manzarasını görmeden,
•      Bohemya kristallerinden almadan,
•      Dar Prag sokaklarında kaybolmadan,
•      Kukla tiyatrosu seyretmeden

Prag’dan dönmeyin.

Neye Dikkat Etmeli?

• Kur çok değişken. Döviz bürolarının alış fiyatlarına ve komisyonlarına dikkat ediniz.
• Restoranlarda genellikle servis ücreti ve küver ücreti alınıyor. Hesaba bunları da katıp değerlendiriniz.

Konaklama

Biz Kale bölgesindeki Waldstein Hotel’de konakladık. Tarihi bir bina. İç avlusu, pencereleri, oymalı ahşap mobilyaları ile çok güzel ve temiz bir oteldi. Kahvaltı da oldukça iyiydi. Tek sıkıntı, binanın tarihi olması nedeniyle asansör olmaması. Valizinizi odanıza siz çıkarıyorsunuz. Buradan rahatlıkla döviz bozdurabilirsiniz. Kur iyi ve komisyon yok.

Hotel Waldstein

KARLOVY VARY

Karlovy Vary, Prag’a yaklaşık 2 saat uzaklıkta bir kaplıca kasabası… Buraya tren yolu ile ya da otobüsle gelebilirsiniz. Biz daha kısa olduğu için otobüs yolculuğunu tercih ettik. Florenc metro istasyonunda inin. Hemen arkasında otobüs terminali var; Praha Florenc. Student Agency otobüs firması en çok bilinen ve tercih edilen firma. Biletler gidiş dönüş 10 Euro.

Karlovy Vary: Bir Kaplıca Cenneti

Karlovy Vary-1

Karlovy Vary’nin havası temiz; suları şifalı. Hatta Atatürk’ün bir dönem geçirdiği böbrek rahatsızlığı nedeniyle burada 38 günlük bir kür uyguladığı biliniyor. Atatürk’ün kaldığı otel Grand  Hotel Pupp’ı görmeyi unutmayın. 

Kaplıcalar

Grand Hotel Pupp’ın hemen sağ tarafındaki finikülerle yukarıda yer alan 3 restorandan birine gidebilirsiniz. Biz ikinci seviyedeki Diana Restoran’a gittik. Yemeklerini ve fiyatları beğendik. (yanında garnitürüyle; yarım ördek yaklaşık 10 Euro) Bir ara sıcak ve bir ana yemekle iki kişi çok rahat doyarsınız. Ara sıcak olarak da ciğer yahniyi öneririm. Ayrıca, restoranın kulesine çıktığınızda harika bir Karlovy Vary manzarası sizi bekliyor. Güz mevsiminin bir kasabaya da ne kadar yakıştığını görmüş olacaksınız.

Diana Restorandan Karlovy Vary Manzarası

Vřídelní Kolonáda;  Sadová Kolonáda(Meyve Bahçesi Çadırı) ve Mlýnská kolonáda görebileceğiniz kaplıca yapıları. Çeşmelerden farklı derecelerde sular akıyor. Burada ellerinde ibrikli kupalarıyla şifalı sulardan içen onlarca turist göreceksiniz. Bu ibrikli porselen kupalar aynı zamanda son derece güzel ve orijinal bir hediyelik eşya.

Karlovy Vary’nin de kristalleri, bitkisel kökenli Becherovka likörü ve granat taşı meşhur. Ayrıca, fiyatlar Prag’a göre çok daha uygun.

İbrikli Kupalar