KARLAR ÜLKESİ: Erzurum & Kars & Doğu Ekspresi

Son dönemin belki de en trend seyahat şekillerinden biri Doğu Ekspresi ile Kars’a ulaşım. Bu zamana kadar çok da bilinmeyen, yılların “şark ekspresi” şu anda farklı bir deneyim yaşamak isteyen seyahat tutkunlarının gönlünü çeliyor. Öyle ki yataklı ya da örtülü kuşetli vagonlarda yer bulmak neredeyse imkansız. Ankara Irmak’tan trene biniyor ve tam 25 saatlik bir seyahatin ardından Kars’a varıyorsunuz. Ana duraklar sırayla Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars...

Doğu Ekspresi Erzurum'a Yaklaşırken
Biz Kars’a ulaşmak için alternatif bir seyahat rotası yaptık. 25 saat tren yolculuğu yerine Ankara’dan Erzurum’a uçakla ulaşıp Erzurum’dan trenle Kars’a vardık. Tren; herhangi bir gecikme olmazsa Erzurum’dan saat 15.30 -16.00 gibi hareket ediyor ve yolculuk yaklaşık 4 saat sürüyor. Doğu ekspresi rotasının en güzel bölümlerinden biri olan Erzurum-Kars arasındaki manzaraları havanın kararması nedeniyle gidişte yakalayamasak da dönüşte telafi etmeyi başardık. Daha önce de belirttiğim gibi yataklı ve örtülü kuşetli vagonlarda yer bulunmadığı için biletlerimizi pulmandan almıştık ancak vaktimizin çoğunu trenin restoranında geçirdik.

Doğu Ekpresi - Yol manzaraları
Erzurum-Kars seyahatimizde nereleri gördük, neler yedik içtik, neyi deneyimledik? Sizi soğuk bir kış gezisine çıkaracağım bu yazıyı okumaya başlamadan önce sıcacık çayınızı elinize alın ve her yudumda ülkemizin bu nadide güzelliklerinin tadını çıkarmaya bakın. 

ERZURUM
Adını cağ kebabı ve Paladöken ile duyduğumuz Erzurum meğer birçok gizli güzelliği içinde barındırıyormuş. Uçaktan iner inmez taksi şoförünün de tavsiyesi ile tren garına birkaç dakika yürüme mesafesindeki Çınar Cağ Kebapçısına gittik. Seyahatten önce Erzurum’un en iyi cağ kebapçılarını araştırırken en çok karşılaştığım iki restoran vardı: Gel-Gör ve Koç Cağ Kebap. Ancak; şehir içi ulaşım açısından daha iyi bir alternatif olarak değerlendirdiğimiz Çınar’da yediğimiz cağ kebap da çok lezzetli ve makul fiyatlıydı. (1 şiş 9 TL, Ocak 2018) Yemekten sonra valizlerimizi buraya bırakarak yine yürüyerek ulaşabileceğimiz şehir merkezine doğru yola çıktık.

Erzurum 
Erzurum Havalimanından tren garına varabilmek için taksi kullandık ancak seyahat dönüşünde garın hemen önünden havalimanı otobüslerinin kalktığını gördük. Otobüsler, uçuştan 1,5 saat önce hareket ediyor. Üstelik oldukça maliyet etkin bir ulaşım şekli: kişi başı 4 TL.

Taşhan (Rüstempaşa Bedesteni)                                               
Kanuni Sultan Süleyman zamanında Rüstem Paşa tarafından Kervansaray olarak yaptırılan Taşhan, bugün oltu taşı ürünlerin satıldığı bir kapalıçarşı.  Zevkli mimarisi ve güzel tavan süslemeleri ile, oltu taşı alışverişi yapmasanız bile içini gezmenizi tavsiye edebileceğim bir yapı.

Taşhan-Rüstem Paşa Bedesteni
Yakutiye Medresesi (Etnografya Müzesi)
Kapı ve minaresindeki mavi çini süslemeleri ile dikkat çeken Yakutiye Medresesi, Selçuklu dönemi geleneksel mimarisine sahip. Taç kapısındaki kitabeye göre 1310 yılında yaptırılan medrese bugün etnografya müzesi olarak hizmet veriyor. 

Yakutiye Medresesi - Takı Bölümü
Geleneksel Erzurum ev yaşantısı örnekleri ile eski dönemde kullanılan takı, silah ve elbiselerin sergilendiği farklı bölümlere ev sahipliği yapıyor. (Giriş 5 TL, Ocak 2018)

Yakutiye Medresesi - Ev Yaşantısı
Çifte Minareli Medrese
1253 yılında Anadolu Selçuklu zamanında yapılmış Çifte Minareli Medrese oldukça görkemli bir mimariye sahip. Minarelerindeki rengarenk çiniler ile dikkat çekiyor. 

Çifte Minareli Medrese - Ön Cephe
Erzurum’un Rus işgali sırasında çalınan önemli parçaların bugün St. Petersburg’da yer alan Leningrad Hermitaj müzesinde sergilendiği biliniyor.

Çifte Minareli Medrese
Üç Kümbetler
Erzurum Kalesi’nin tam karşısında yer alan Üç Kümbetler; 14. yy’da sekizgen şeklinde inşa edilmiş. Kümbetlerden en büyüğünün Saltuklu Devletinin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu düşünülüyor, diğerleri ile ilgili kesin bilgi bulunmuyor.

Üç Kümbetler
Erzurum Ulu Camii
Erzurum’un en büyük ve en eski camisi olarak bilinen ve 1176 yılında Selçuklular tarafından yaptırılan Ulu Camii, Çifte Minareli Medrese’nin hemen yanında yer alıyor.

Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi
Erzurum Kalesi, içindeki saat kulesi ile birlikte şehrin sembollerinden. Kulenin orijinal saatinin Rus işgali sırasında çalındığı, şu anda takılı olan saatin İngilizlerin hediyesi olduğu biliniyor.

Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi
Erzurum Evleri
Erzurum Evleri olarak bilinen yapılar 11 adet orijinal evin birleştirilmesi suretiyle oluşturulmuş. Çok sayıda antika obje ve eşyanın sergilendiği bu evler restoran ve cafe olarak hizmet veriyor. 

Erzurum Evleri
Yanınızda çıtır çıtır yanan sobanın sıcağında oturabilir, yer sofralarında yemek yiyebilir ya da bizim gibi sadece bu atmosferi solumak adına bir kahve molası verebilirsiniz. Birşeyler yemek ya da içmek istemezseniz cüzi bir ücret karşılığında Erzurum evlerini gezip fotoğraf çekebilirsiniz.

Erzurum Evleri-İç Merkan
Yeme – İçme
Erzurum’da yeme – içme denince ilk akla gelen elbette Cağ Kebabı. Çınar, Gel-Gör ve Koç Cağ Kebabı deneyebilirsiniz. Bir diğer alamet-i farika lezzet kadayıf dolması. 

Çınar Cağ Kebap
Cağ kebapçılarında kadayıf dolması bulunuyor ancak Kadayıfçı Muammer bu işin piri olarak gösteriliyor. Zaman kısıtından dolayı bizzat deneyemedik ancak hakkındaki yorumlar oldukça olumlu. Fırsatınız olursa kaçırmayın derim.

Kadayıf Dolması
Alışveriş
Erzurum’dan ne alınır sorusuna verilebilecek ilk cevap oltu taşından imal edilmiş tespih, takı vb. ürünler. Bunun için Taşhan’a gidebilirsiniz. Oltu taşı ve gümüşten imal edilmiş farklı form ve tasarımlardaki envai çeşit ürünü uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Satıcıların pazarlığa açık olduğunu da söylemeden geçmeyeyim.

KARS
Kars’taki eski yapıların neredeyse tümü, burada 40 yıl egemenlik süren Ruslar tarafından yaptırılmış. 93 Harbi’nden sonra Kars’ı savaş tazminatı olarak alan Ruslar, Hollanda’dan getirttikleri mimarlarla Kars’ta şehir planlamasını yapıp büyük askeri tesis ve resmi binalar inşa etmişler. Bugün okul, restoran, cafe olarak kullanılan ve baltık mimarisinden izler taşıyan bu eski binalarla çevrili yollarda yürümek tek kelimeyle büyüleyici. Hele de kar yağmışsa, havada soğuk ama taze bir koku varsa bambaşka bir dünyada hissediyor insan kendini.

Kars - Yol Manzaraları
Fethiye Camii
19.yüzyıl başlarında Kars, Rus işgali altındayken kilise (Alexander Nevski Katedrali) olarak yaptırılan yapı Kars’ın kurtuluşundan sonra camiye çevrilmiş. Camiye dönüştürülmeden önce bir süre spor salonu olarak da kullanılan yapının mimarisi beni oldukça etkiledi. Ancak, geçirdiği restorasyonla orijinal formundan oldukça uzaklaştığı belirtiliyor.

Fethiye Camii
Kars Kalesi
Tüm ihtişamı ile şehre kuşbakışı bakan Kars Kalesi, 1153 yılında yapılmış. 1386’da Moğol istilası ile Timur tarafından yıkılan kale, 1579 yılında Osmanlı Padişahı III.Murat’ın fermanı ile Kars’a gelen Lala Mustafa Paşa tarafından yeniden yaptırılmış.
Kaleye yaya yolundan ya da araç yolundan ulaşabilirsiniz. İçini de gezme imkanınız var ancak biz uzaktan görmekle yetindik.

Kars Kalesi
12 Havariler Kilisesi (Kümbet Camii)
Kaleiçi mahallesinde; şehrin üzerinde tüm görkemiyle yükselen Kars Kalesi’nin tam karşısında yer alan silindirik formdaki bu yapı; kubbesinin hemen altındaki 12 taş kabartma ile dikkat çekiyor. Bugün cami olarak hizmet veren 12 Havariler Kilisesi, mimari detayları ile Kars’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.

12 Havariler Kilisesi
Yapı esasen; 932-937 yıllarında bir Ermeni kilisesi olarak inşa edilmiş. 1064’te Alparslan’ın Kars’ı fethetmesinden sonra camiye çevrilmiş ancak Rus hakimiyeti döneminde bu kez Ortodoks Kilisesi olarak kullanılmaya başlanmış. Bu dönemde Ruslar, yapıya 3 adet kapı eklemişler (sol, orta ve sağdaki kapılar) ancak bunu o kadar ustalıkla yapmışlar ki sonradan ilave edilmiş olmaları yapının özelliğini hiçbir şekilde bozmamış. Kars’taki Rus hakimiyetine son verilince tekrar camii olarak açılmış.

Katerina Sarayı ve Cheltikov Otel
Rus Çarı Nikola tarafından Çariçe Katerina için yaptırılan Katerina Sarayı, geçirdiği restorasyonun ardından bugün 34 oda ile otel olarak hizmet veriyor. Katerina’nın hastalanarak vefat ettiği için kendisi için yaptırılan bu sarayda hiç oturamadığı biliniyor.

Katerina Sarayı Otel
Cheltikov ailesi tarafından konak olarak yaptırılan ve sonrasında Rus hükümetine devredilen yapı uzun süre opera binası olarak hizmet vermiş. Ardından mektep, hastane, doğumevi ve hekim evi olarak kullanılan bina 2011 yılında otele dönüştürülmüş.

Kars Müzesi
Kars Müzesi’nin alt katı arkeoloji müzesi olarak üst katı ise etnografya müzesi olarak hizmet veriyor. 2 adet kilise kapısının ve çanının da sergilendiği müzede çok sayıda orijinal eseri görme imkanınız var. Müzeye giriş ücretsiz.

Kars Müzesi
Diğer
Kars şehir merkezinde gezerken Rus döneminden kalma birçok bina dikkatinizi çekecek. Kütüphane binası, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa İlköğretim Okulları, baltık mimarisi üzerine modern ama bence son derece uyumsuz bir restorasyon geçirmiş Adalet Sarayı bunlardan sadece birkaçı…

Kars Sokakları

Boğatepe Köyü
Boğatepe köyü Kars’tan 50 km uzaklıkta ve 2300 metre yükseklikteki bir yaylada yer alıyor. Bu köy Kars gravyerinin doğduğu yer. 1910’da İsviçreli bir peynir üreticisi olan David Moser bu köye geliyor ve geniş otlaklarıyla yöreye aşık oluyor. Köyde tam yağlı inek sütünden “gruyere” isimli peynirin yapımını başlatıyor ve zamanla “gruyere”, “gravyer”e dönüşüyor.

Peynir Müzesi - Gravyer Yapım Süreci
Türkiye’nin ilk peynir müzesi Kars’ın Boğatepe köyünde bulunuyor: Zavot Eko Müzesi. Burada fotoğraf ve kullanılan eşyalarla peynir yapım süreci anlatılıyor. Görselleri takip ederseniz özellikle gravyer peynirin zahmetli ve uzun imalat aşamaları hakkında detaylı bilgi sahibi olacaksınız.

Peynir Müzesi
Müzenin yan tarafında kaşar, gravyer peyniri, tereyağ ve bal satışının yapıldığı bir mağaza var. Fiyatlar eski kaşar 32 TL/kg; bal 80 TL/kg; gravyer peyniri 110 TL/kg (Ocak 2018)

Çıldır Gölü
Kars ve Ardahan arasında yer alan Çıldır, Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük tatlı su gölü. Deniz seviyesinden 2000 metre yükseklikteki gölün en derin noktası 42 metre. Kışın donduğunda üzerindeki buz kalınlığının 30-80 cm’yi bulduğu söyleniyor.

Çıldır Gölü & At Kızağı
Bu kadar kitabi bilgi verdikten sonra sınırları görünmeyen, etrafı bembeyaz dağlarla çevrili bu muhteşem göl donduğunda üzerinde olmanın nasıl bir his olduğunu anlatmam lazım. Şöyle başlayayım; her yer bembeyaz, uçsuz bucaksız, ayağınızın altında dibini göremediğiniz bir buz kitlesi var. Hava soğuk ama burası masallardaki karlar ülkesi kadar güzel ve büyüleyici. İlk bir iki adımı ürkerek attığımı itiraf etmeliyim ama sonrası adeta bir rüya gibi. Bindiğimiz rengarenk süslenmiş iki atın çektiği kızak Noel babanın ren geyikli kızağını anımsatıyor bana. Buz üzerinde kaymak muhteşem bir duygu.

Çıldır Gölü
Kars, bu sene turlar için de oldukça popüler bir cazibe merkezi. Haliyle Çıldır da nasibini almış turların yoğunluğundan. İki tane atlı kızak vardı biz gittiğimizde ve bir süre sırada beklemek gerekti. Kızak ücreti kişi başı 25 TL ve kızak turları 10.30-11.00 civarında başlıyor.

Gölde balık tutmak da önemli bir aktivite ve yöre halkı için geçim kaynağı. Buradan çıkan balıkların en önemli türlerinden biri “sarı balık” olarak da bilinen bir çeşit aynalı sazan. Çıldır gölünün hemen yanında yer alan Atalay’ın Yeri’nde bu muhteşem balıkların tadına bakabilirsiniz. Kars seyahati boyunca yediğimiz en lezzetli yemeklerden biriydi. (Porsiyonu; 30-40 TL). Ayrıca, açık havada bir süre vakit geçirdikten sonra buz kesen bedeninizi ısıtmanızı da sağlayacak mis gibi bir soba var içeride. Benden söylemesi.

Çıldır Gölü Balık Avı
Son dönemde, bölgeye artan rağbetin sonucu olarak bir de balık gösterisi yapılıyor. Balıkçılar ellerindeki kazma ile buzu kırıyorlar ve suya saldıkları bir ekipman vasıtasıyla balığı yakalıyorlar. Ücretli olarak yapılan bu gösteri özellikle tur gruplarının ilgisini çekiyor ancak söylemeden edemeyeceğim tur rehberlerine dikkat: bir şekilde ilgilendiğinizi hissederlerse ücret talep edip sizi de etkinliğe dahil etmeye çalışıyorlar.

Ani Harabeleri
İpek yolu üzerinde yer alan ve tarih boyunca çok sayıda farklı kültüre ev sahipliği yapan Ani Antik Kenti, Arpaçay nehri boyunca uzanıyor. Nehrin diğer tarafı; Ermenistan… Arpaçay üzerinde yer alan ve ülkemizi Ermenistan’a bağlayan yıkılmış taş köprüyü de Ani ziyaretiniz esnasında görme şansınız var.
Ani Harabeleri-1
Ani, en parlak dönemini ise Bagratlı Krallığı hâkimiyetinde yaşamış. 1045 yılında ise Bizans’lıların bölgeyi işgal etmesi ile Bagratlı devletine son verilmiş ve daha sonra bölgenin hakimiyeti 1064’te Selçuklu Sultanı Alparslan’a geçmiş.

Ani Harabeleri-2
Şehir her kuşatma sırasında darbe alsa da asıl tahribat 1319 yılında yaşanan depremde oluşmuş. Son yıkım ise Moğollar istilası sırasında yaşanmış. Kentten geriye kalan ana yapılar Büyük Katedral (Fethiye Camii diye de geçiyor), Abughamrent Kilisesi, Ebul Manucehr Camii ve Aziz Prkitch Kilisesi. Bunlar, büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşmış. Ani kentinde bu saydıklarımın dışında çok sayıda irili ufaklı kalıntı mevcut.

Son bir bilgi: Ani Harabeleri Kars’a 45 km uzaklıkta ve giriş 8 TL. (Ocak 2018)

Sarıkamış Kayak Merkezi ve Sarıkamış Şehitler Anıtı
Havaalanına sadece yarım saat mesafede olan Sarıkamış Kayak Merkezi Allahüekber Dağları Milli Parkı içerisinde yer alıyor. Burası aynı zamanda, tüm sene boyunca yağış alması nedeniyle kayak sezonunun en uzun sürdüğü kayak merkezi.

Sarıkamış kayak merkezi sarıçamlarla kaplanmış durumda. Sarıçamlar, 2100-2700 rakımda yetişen tek çam türü ve yetişebilmesi için nem oranının sıfır olması gerekiyor. Bu sebeple yere düşen kristal tanecikler de birbirine yapışmıyor. Kristal kar buzlanma yapmıyor, bu da kayak esnasında sakatlanma riskini düşürüyor. Sarıkamış Kayak Merkezi Alplerden sonra dünyada “kristal kar”a sahip tek merkez olarak biliniyor.

Sarıkamış Kayak Merkezi
Biz, Kars’taki son günümüzü tamamen Sarıkamış’a ayırdık. Sarıkamış, Kars’tan 56 km mesafede. Önce, yol üzerinde yer alan, Sarıkamış’ta donarak hayatını yitiren 60.000 şehitten bir kısmının isimlerinin yer aldığı Allahüekber Dağları Sarıkamış Şehitler Anıtını ziyaret ettik. Kars’ı Ruslar’dan geri almak amacıyla düzenlenen harekatta başkumandan Enver Paşa Rusları Allahüekber dağlarından aşarak vurmayı hedeflemiş. Allahüekber dağlarının yer yer 2-3 bin rakımlı geçitlerinde ısı sıfırın altında 30 dereceye kadar düşüyormuş ve büyük bir bölümü üzerinde yazlık üniformalarla çölden gelen 60.000 Türk askeri bu koşullarda donarak hayatını yitirmiş.

Sarıkamış Şehitler Anıtı
Şehitler Anıtından sonra öğle yemeğini yemek için Sarıkamış Kültür Evi’nde mola verdik. Kültür evi, bir sürü eski objenin yer aldığı değişik bir mekan. Burada; içtiğimiz evelik çorbası tek kelimeyle nefisti. Mantısını tavsiye etmiyorum. Kaz yemek istiyorsanız önceden sipariş vermeniz gerekiyormuş.

Yemekten sonra sıradaki hedef kayak merkezi. Burada yapılabilecek bir sürü aktivite var. Kaymak isterseniz kayak takımlarınızı Sarıkamış merkezden kiralayabileceğiniz gibi kayak merkezinde yer alan tesislerden de kiralayabilirsiniz. (Merkezde 2 kayak takımı ve 1 kızak kiralamanın maliyeti günlük 45 TL, Ocak 2018)

Kayak merkezi toplam 12 km uzunluğunda, 5 etaplı bir piste sahip. Başlangıç seviyesi de dahil her seviyeye uygun bir pist var. Dilerseniz özel ders de alabilirsiniz.

Telesiyej
Kaymak istemiyorsanız tecrübe edebileceğiniz farklı alternatif aktiviteler mevcut. Kızağa binip çocukluk günlerinize geri dönebilir ya da sarıçamların içinde keyifli bir telesiyej yolculuğuna çıkabilirsiniz. Ben, telesiyeje binmeyi ve yukarı doğru ağır ağır yol alırken etrafın güzelliklerini sindire sindire izlemeyi çok seviyorum. Eğer üşürseniz ilk durakta inip buradaki tesiste sıcak bir çay/kahve molası verme imkanınız da var. Telesiyej ücretleri; tek biniş 5 TL; günlük 25 TL (Ocak 2018) Bu fiyat, diğer popüler kayak merkezleri ile karşılaştırıldığında oldukça makul. (Kartepe’de tek biniş Mayıs 2017 itibariyle 25 TL idi.)

Sarıkamış Kayak Pisti
Dönüş yolunda; bir dağ yamacında yer alan Katerina Köşkü çarpıyor gözümüze .Rus çarı 2. Nikola karısı Çariçe Katerina için av köşkü olarak yapmış. Tümüyle ağaçtan, tek bir çivi bile kullanılmadan inşa edilen köşk, askeri komuta merkezi olarak da kullanılmış. 2007 yılına kadar TSK’nin deposu olan köşk, şimdi Kültür Bakanlığı’nın himayesinde.

Yeme –İçme
Zengin bir yeme içme kültürüne ev sahipliği yapan Kars’ta birçok yerel lezzetin tadına bakma şansınız var ancak restoranların hemen hepsi rezervasyonlu çalışıyor. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın. 

Kaz eti, hangel (üzerinde karamelize soğan ile servis edilen etsiz bir mantı türü), piti (kuzu eti ve nohutla pişirilen bir yemek), umaç helvası (yöreye özgü bir un helvası) ve reyhan şerbeti buranın imza lezzetlerinden.

Hangel
Aşağıda da Kars’ta yemek deneyimlediğimiz mekanlar ve buralarla ilgili görüşlerimizi bulabilirsiniz.

Kars Kaz Evi: Kars’ın en bilinen restoranı demek yanlış olmaz. Rus mimarisine sahip bir ev, restorana dönüştürülmüş. Camlardaki delik işi perdeleri, ahşap tavanı, antika objeleri ile otantik ve güzel bir atmosfere sahip. 

Kars Kaz Evi - Kafkas Gösterileri

Burada; kaz eti (yanında bulgur pilavı ile 1 porsiyon=1/4 kaz 70 TL), hangel, umaç helvası, reyhan şerbeti denedik. Lezzetler yerinde, servis hızlı, sahibi ilgili idi. Yemekten sonra Kafkas gösterisi oldu. Keyifli ve güzel bir akşam geçirdik. (Telefon: 0474 212 37 13)

Kaz
Pushkin Cafe ve Restoran: KOSGEB desteği ile iki kadın girişimci tarafından açılan Pushkin Cafe ve Restoran Kars’ta mutlaka yolunuzu düşürmeniz gereken mekanlardan biri. İsmini, bir süre Kars’ta konaklayan ünlü Rus şair Pushkin’den alan mekan yine Rus mimarisine sahip yapılardan birinin –askeri bir revirin- dönüştürülmesiyle kurulmuş. Burada yediğimiz pitiyi şiddetle tavsiye ederiz. (Porsiyonu 30 TL, Ocak 2018) (Telefon: 0474 212 35 35)

Piti
Hanımeli Restoran: Yazılarımda olumsuz yorum yapmamaya özen gösteriyorum ama Hanımeli Restoran ile ilgili sizin de bizim gibi yanılgıya düşmemeniz adına yazma ihtiyacı hissediyorum. Rezervasyonumuzu yaptırarak gitmemize rağmen “biz sizin adınıza rezervasyon almadık” diye başlayan olumsuz deneyimimiz profesyonellikten uzak bir işletmecilik anlayışı ve vasat lezzetlerle devam etti. Trende yaptığımız sohbetler esnasında birçok kişinin de benzer bir deneyim yaşadığını gözlemlemiş olduk. Burası, Kars gezimizin hayal kırıklığı idi diyebilirim.

Atalay’ın Yeri: Çıldır gölünde yer alan Atalay’ın Yeri’nde göl manzarasına karşı, sıcacık yanan sobanın yanıbaşında yemek yemek büyük bir keyif. Gölden çıkan sarıbalık gerçekten çok lezzetli, taze ve seyahatimize imzasını atan lezzetlerden biri idi. Şiddetle tavsiye ederiz. (Porsiyonu 30-40 TL, Ocak 2018) (Telefon: 90 535 211 03 48)

Sarı Balık
Alışveriş
Kars’ta alışveriş denince ilk akla gelen şey tabi ki peynir (gravyer ve Kars kaşarı) ve bal. Biz alışverişimizi şehir merkezinde yer alan Karsak ile Boğatepe Köyü Peynir Müzesi satış mağazasından yaptık. Karsak’ta çorbasına bayıldığım evelik otu da satılıyor. ( 50 TL/kg  Ocak 2018)

DOĞU BEYAZID – İSHAK PAŞA SARAYI
Ağrı’nın Doğubeyazıd ilçesinde yer alan İshak Paşa Sarayı, Topkapı Sarayı’ndan sonra, Osmanlı mimarisinin en seçkin ve en ünlü eserlerinden birisi. Saraydan çok bir külliye olan İshak Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’ndeki son büyük anıtı olarak biliniyor. 

İshak Paşa Sarayı
İnşaatının yaklaşık 100 yıl sürdüğü söyleniyor. İshak Paşa Sarayı ile ilgili bir sürü rivayet var: Bunlardan birisi, saraydaki zindanların pencerelerinin suçlunun işlediği suçun derecesine göre içeriye ışık saçması. Diğer bir rivayet ise sarayın etrafındaki dağlarda yaşayan köylülerin sağdıkları sütün, muazzam bir yer altı tesisatı ile saraya ulaşması ve çeşmelerden akması.

İshak Paşa Sarayı-İç Mekan
Rivayetler ne olursa olsun görür görmez beni bir peri masalının içine çeken İshak Paşa Sarayı’nı çok beğendiğimi söylemeliyim. Cami, mutfak, hamam, harem, zindan, gösteri salonu, muhafız odası gibi bölümlerini ziyaret edebileceğiniz İshak Paşa Sarayı bir yamacın tepesinden tüm asaleti ve zarafetiyle selamlıyor Ağrı’yı. Girişi, taç kapısındaki süslemeleri, kubbesi, kısacası her ayrıntısı muhteşem ve son derece etkileyici.

İshak Paşa Sarayı
Kars’a mesafesi 190 km olan İshak Paşa Sarayı’nı gezi rotanıza eklemeyi bir değerlendirin derim ben. Bölgedeki güvenlik koşullarını da dikkate alarak tabi ki.

SON SÖZ;
Belki size de faydası dokunabilir diye Erzurum-Kars rotamızın özetini de aşağıya ekliyorum:

1.Gün
Uçakla Erzurum’a varış. Çınar Cağ Kebap’ta öğle yemeği. Taşhan, Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Kars Kalesi ve Erzurum evlerinin görülmesi. Trenle Kars’a geçiş.

2.Gün:
Katerina Sarayı Otel ve Kars Müzesinin gezilmesi. Çıldır Gölü, Kars Kalesi, Fethiye Camii, 12 Havariler Kilisesi.

3.Gün:
Ani Harabeleri ve İshak Paşa Sarayı

4.Gün:
Sarıkamış Şehitler Anıtı ve Sarıkamış Kayak Merkezi.

5.Gün:
Trenle Erzurum’a geçiş. Çınar Cağ Kebapta öğle yemeği. Yakutiye Medresesinin içinin gezilmesi ve Erzurum evlerinde kahve molasını müteakip uçakla Ankara’ya dönüş.

Yorumlar

Popüler Yayınlar