Güney İtalya Esintileri-2: Puglia

PUGLIA

Puglia, İtalya haritasında çizmenin tam topuğunda yer alan bölge. THY’nin Bari’ye direkt uçuş düzenlemesiyle birlikte son yıllarda yıldızı hızla parlamaya başlayan bölge henüz tam keşfedilmediği için diğer turistik İtalya şehirlerine göre çok daha sakin ve huzurlu. “Saf ve gerçek İtalya” olarak da tanımlanıyor birçok kaynakta. Lezzetler şahane. Deniz ürünleri, zeytinyağı ve şaraplarıyla meşhur.


Puglia’daki gezimize Lecce ile başlayıp Otranto, Gallipoli, Polignano, Monopoli, Bari, Alberobello, Ostuni ve Trani ile devam ediyoruz. Puglia bize büyülü ve rafine bir atmosferde muhteşem ve hafızalarımıza kazınan bir balayı armağan ediyor nihayetinde…


LECCE

“Güneyin Floransa”sı diye biliniyor Lecce. Sayısız Barok mimari örneği ile bezeli şehir adeta bir açık hava müzesi gibi. Dolaştığınız tüm sokaklar tarih kokuyor ve o büyülü ortam sizi her adımda adeta yüzlerce yıl öncesine taşıyor.


Konaklamak için seçtiğimiz otel Storica Torre Del Parco da tarihi bir bina. 1419 yılında yapılan ve bir dönem hapishane olarak da kullanılan bina 30 metre yüksekliğinde bir kuleye sahip. Otelden içeri girer girmez sizi bir anda ortaçağın büyülü atmosferine taşıyan zevkli bir dekorasyon ile karşılaşıyorsunuz. Tavanlar yüksek ve kubbe şeklinde. Dekorasyonunun her ayrıntısında asalet ve zarafet gizli olan bu otelin geniş bir verandayı andıran yemyeşil bir bahçesi var… Etkilenmemek mümkün değil.



Akşamüstü vakitlerinde vardığımız otelden yemek için ayrılıyoruz ve “Blu Notte” isimli hoş bir restorana varıyoruz. Seçtiğimiz deniz mahsullü risottodan oldukça memnun kalıyoruz.


Ertesi gün Lecce sokaklarına bırakıyoruz kendimizi. Gördüğümüz her bina tarihi bir şaheser gibi. Çok sayıda kilise var. Kiliselerde vitraylar, süslemeler ve ince ayrıntılar dikkat çekici. Şehrin tam merkezinde Roma tiyatrosu mevcut. Hediyelik eşya dükkanlarını da atlamamak gerek. 


Özellikle kağıttan çeşitli objeler ve bibloların yapılmasına dayalı kağıt işçiliği çok dikkat çekici. Lecce’de içimde ukde kalan tek şey belki de bu eserlerin sergilendiği kağıt müzesini görememek oldu. Yemekler yine muhteşemdi. Damaklarımız bir kez daha bayram etti.



OTRANTO

Otranto, turkuaz renkli denizin inci gibi bir kumsalla buluştuğu sevimli bir kasaba. Tarihi kısım kale içi. 



Hava çok sıcak olduğu için kaleyi gezdikten sonra doğrudan öğle yemeği için dar sokaklardaki restoranlardan birine atıyoruz kendimizi. Yemekten sonra rotamızı Gallipoli’ye çeviriyoruz.



GALLIPOLI

Yine çok şirin bir sahil kasabası… Daha çok bir balıkçı köyünü andırıyor.


Panaromik bir tur attıktan sonra Gallipoli’de akşam yemeğimizi yemek üzere deniz kenarındaki Il Bastione’ye gidiyoruz. Yine birbirinden lezzetli deniz mahsülleri ile şenlendirip damaklarımızı bu şirin kasabaya veda ediyoruz.






Yorumlar

  1. Paylaşımlarınız için çok teşekkürler. İlk fırsatta gidip o havayı solumak gerek.

    YanıtlaSil
  2. Paylaşımlarınız için çok teşekkürler. İlk fırsatta gidip o havayı solumak gerek.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar