Benim Penceremden GERZE

Sinop’un şirin beldesi Gerze’ye karşı derin hislerim; çocukluğumun yazlarının anneannem ve dedemin Gerze’deki evinde geçmesinden, dedemin zeytin ve çam ağaçları arasına kurduğu salıncakta sallanırken kurduğum hayallerden, evin her köşesinin anneannemin bağrı gibi sıcak ve sevgi dolu olmasından, kalabalık sofralarda iştahla yenen o lezzetli yemeklerden, Cuma günleri kurulan köy pazarının yarattığı telaşeden, imece usulü yapılan mantının lezzetinden değil sadece. Gerze’nin, gören herkesi ilk bakışta etkileyebilecek kadar sevimli, güzel ve doğal bir Karadeniz kasabası olmasından…

Kiren Köyü'nden Gerze Manzarası

Yıllar sonra bugün, daha çok insan duysun, bilsin, gitsin, gezsin istedim Gerze’yi… O sebepten mütevellit Ramazan bayramını değerlendirdiğimiz Gerze’den kalan anıları paylaşmak ve biraz da yakın çevrede yer alan güzellikleri anlatmak istedim.

Piretün Bahçesi'nden Gerze Manzarası

GERZE VE ÖTESİ

Ankara’dan Gerze’ye gitmek için alternatif birçok güzergâh olmasına rağmen son zamanlarda bizim tercihimiz Tosya yolunu kullanmak yönünde oluyor. Hem nispeten daha kısa hem de daha sakin bir yol… Yaklaşık 4,5-5 saat sürüyor yolculuk. Tosya’ya kadar İç Anadolu’nun bozkırları var sadece kadrajınızda… Ama Tosya’dan sonra yol yeşillenip neşeleniyor. Bu yüzden ben ikinci yarıyı çok daha fazla seviyorum.

Bu bayram kalabalık bir aile olarak gittik Gerze’ye… Eşim, annem, kardeşim, eşi ve kayınvalidesi… Hava; Temmuz ayında olmamıza rağmen Ankara’ya göre oldukça serin ve güzel… İlk gün için kendimize koyduğumuz harika bir hedef var: o meşhur ve dillere destan Gerze mantısından yemek… Biz deniz manzaralı Küpler Cafe’yi tercih ediyoruz ancak bütün cafe ve çay bahçelerinde mantı, etli ekmek ve katlama bulmanız mümkün…

Cevizli Gerze Mantısı

Gerze mantısının iki çeşidi var;  yoğurtlu ve cevizli… Her ikisinde de üçgen şekli verilmiş hamurun, piştikten sonra suyu tamamen süzülüyor. Yoğurtlu için hafif ekşi ve sarımsaklı yoğurt kullanılıyor. Cevizli için ise bol miktarda dövülmüş ceviz. İkisi de mis gibi halis tereyağı ile servis ediliyor. Bu damakları şenlendiren nefis tadı, siz de benim gibi bir lezzet düşkünüyseniz mutlaka bir an önce denemelisiniz. Garanti ediyorum, vazgeçemeyeceksiniz.

DENİZ VE PLAJLAR

İkinci gün bizim için denizle buluşma vakti.

Gerze’nin içinde ve çevresinde denize girme imkanları mevcut. Liman içinde yer alan Marine Beach, şezlong ve şemsiye hizmeti sunan bir mekan. Ancak, kaya ile doldurularak yapıldığı için deniz oldukça derin. Yüzme bilmiyorsanız girmemenizi öneririm. Etrafta birçok cafe ve yeme içme imkanı mevcut. Yorulup acıktığınızda sırayla bu alternatifleri deneyebilirsiniz.

Deniz için ikinci seçenek Bedre, Sinop yolu üzerinde hemen Gerze çıkışında… Başlangıcı çakıl ve taş… Biraz ilerleyince kum…

Bir diğer seçenek ise Samsun yolu çıkışında köprü altı ya da “T” olarak adlandırılan bölge. Geçen sene girmeyi denemiştik. Deniz güzel ama biraz kayalık.

Gerze’den biraz daha uzaklaşırsanız daha farklı seçenekler de mevcut. Biz Sinop yakınındaki Öztürkler Aile Kampını çok seviyoruz. Bu yüzden plaj tercihimizi Öztürkler Kampından yana kullanmak üzere Sinop’a doğru yol alıyoruz. Burada da şezlong ve şemsiye imkanı var. Kumu ve denizi güzel… Ve de temiz. Ayrıca, çakıl, kaya, taş sevmiyorsanız ya da yüzme ile ilgili bir sorununuz varsa burası sizin için biçilmiş kaftan diyebilirim. Tek bir dezavantajı var; Akdeniz’in sıcak sularına alıştıysanız şayet deniz sıcaklığı bir miktar düşük gelebilir size ancak o kadar berrak ki su bir kez cesaretle daldıktan sonra hissettikleriniz muazzam.

Öztürkler Aile Kampı

YAKIN ÇEVRE

Gerze’ye gelmişken yaklaşık 40 km mesafedeki Sinop’a da mutlaka gidin. Sinop güzel olmasına rağmen Gerze ile kıyaslandığında daha büyük ve yapılaşmış bir şehir.

Yine de görülmeye değer mekanlar var. Yemek kültürü ise hemen hemen Gerze ile benzer. Etrafta mantıcılar, etli ekmekçiler, nokul satan dükkanlar görebilirsiniz. En meşhur mantıcı, Teyze’nin Yeri. Turlar da genellikle burayı tercih ediyorlar. Mantısı güzel ancak bir nevi sanayileşmiş durumda. (Örneğin hamuru elde değil de makinelerde açıyorlar.) Bu yüzden Gerze’nin mantısında bulduğum lezzeti burada yakalayamıyorum.

Güzel bir dondurmacı öneririm size Sinop için. Şen Dondurmaları. Birçok şubesi mevcut. Panoramik bir şehir turu yaptığınızda ya da çarşı içine girdiğinizde mutlaka bir yerlerde karşınıza çıkacaktır. Bu lezzeti deneyin.

Sinop’ta ahşap işleri meşhur. El yapımı kotralar evinizin dekorasyonuna şıklık katacaktır. Özellikle marin temasını seven bir yapınız varsa bu kotralardan bir tane almanızı öneririm.

Tarihi Sinop Cezaevi

Tarihi Sinop Cezaevi mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekan. Koğuşları gezerken tüylerinizin diken diken olduğunu hissediyorsunuz. Ayrıca, bir de hükümlülerin yaptığı boncuk işlerini (anahtarlık, bileklik, kolye ve hatta çanta) satan bir mağaza var cezaevi içinde. Ben her uğrayışımda ufak tefek birşeyler alıyorum. Büyük bir emek ve sabırla yapılıyor bu işler. Ve hepsi gerçekten birbirinden zarif ve güzel.

Sinop Kalesi

Kuşbakışı Sinop manzarası için bu kaleye çıkabilirsiniz. Ben yıllar önce gitmiştim. O zamanlar bakımsızdı ancak duyduğum kadarıyla şimdi çok daha iyi durumdaymış ve içinde güzel bir de cafe varmış.

Ayrıca,

Vaktiniz bolsa Sinop civarını gezerken Akliman, Hamsilos ve Türkiye’nin en kuzey ucu olan İnceburun’u da mutlaka görmenizi öneririm.

YEMEK

Yeri geldikçe Gerze’nin meşhur yemeklerini yazıyorum ancak bir de liste halinde vereyim istedim ki gözden kaçırıp bu muhteşem lezzetlerden mahrum kalmayın:

• Mantı: Cevizli ve yoğurtlu olmak üzere iki çeşidi olan bu benzersiz lezzeti denemeden dönmeyin. 
• Etli Ekmek: Elde açılan yufkaların içine soğan ve kıyma koyularak hazırlanan ve sonrasında sacda pişirilen etli ekmek bir nevi gözleme gibi. Ama gözlemeden çok daha lezzetli, harcı sulu ve lezzetli.
• Katlama: Elde açılan yufkaların katları arasına yağ sürmek suretiyle yapılan ve sacda pişirilen katlama da sade gözlemenin bir çeşit türevi. Ama çok daha lezzetlisi.
• Nokul: Bir lezzet efsanesi. Yufkalar elde açılıyor. İçlerine şeker, ceviz ve kuru üzüm konulduktan sonra rulo gibi dürülüyor. Bu hamur döndüre döndüre tepsiye yerleştiriliyor. Üzerine yumurta sürüldükten sonra fırına veriliyor. Demli bir çay eşliğinde fırından çıkar çıkmaz o en çıtır ve cazibeli haliyle bir güzel yeniyor ve bu tat insana dünyalara bedel gibi geliyor. Nokulun bir de iç harcı kıyma ile hazırlanan tuzlu versiyonu var ama bence kıymalı börekten çok farklı değil. Bu yüzden benim tercihim her zaman için üzümlü cevizliden yana. Gerze’de nokul alabileceğiniz pastaneler var. Hanımeli ve Çetinkaya benim bildiklerim. Özellikle Hanımeli’nin fiyatları bir miktar daha yüksek olmasına rağmen nokulları çok başarılı. Klasik nokulların bir tekeri 8 TL. Üzüm sevmiyorsanız, sadece ceviz ve şekerle hazırladıkları dökme nokulları da var. Kilosu 40 TL (Temmuz 2016)
• Pide: Karadeniz civarında sıklıkla rastlayacağınız kapalı kıymalı pideyi buradaki ekmek fırınlarında yaptırabilirsiniz. Evde iç harcını hazırlıyorsunuz, sabah erken saatte fırına gidip sıraya giriyorsunuz. Pide fırından çıkınca evinizde bir güzel tereyağı sürüp afiyetle yiyorsunuz. Biz bir de yumurta, dereotu, maydanoz ve peynir ile bir harç hazırlarız. Yediğinizde dişinizin içine gömüleceği kadar yumuşak olur bu nev-i şahsına münhasır peynirli pideler de….

Gerze Pidesi

YAPMADAN DÖNMEYİN:

• İskelede bir tur atmadan,
• Mantı yemeden,
• Denize karşı bol köpüklü bir Türk kahvesi içmeden,
• Sahil boyunca sıralanmış çay bahçelerinde çekirdek çitlemeden,
• Halis köy sütüyle hazırlanan dondurmalardan yemeden,
• Aşıklar yolunda yürüyüp dalgaların sesini duymadan,
• Cuma günleri  kurulan köy pazarına uğramadan,
• Piretün Bahçesinden günbatımını izlemeden

dönmeyin.

MEKAN ÖNERİLERİ:

Küpler Cafe, Lila Cafe, Piretün Bahçesi (Samsun yolu çıkışı, Tıyır caddesinde harika bir cafe… Önünde uçsuz bucaksız deniz ve Gerze manzarası, arkada çam ağaçları arasında salıncak ve hamaklar, modern bir dekorasyon, zevkli bir konsept, ayrıca bungalovlarda konaklamam imkanı)

Piretün Bahçesi