BİR PERİ MASALI: KAPADOKYA
“Atlar Diyarı” Kapadokya uçtan
uca bir peri masalı adeta… Bu yüzden ilk evlilik yıldönümümüzü kutlamak için biçilmiş
kaftan… Sabah erken saatte bindik
arabaya ve daha önce gitmediğim ama görür görmez büyüsüne kapıldığım Ihlara
Vadisi’ne doğru yola koyulduk…
Selime Katedrali
Yol güzel, yeniden yollara düşmek
güzel, uzun bir süre hastalık ve hüzünle geçmiş soğuk günlerimizi baharın
ışığıyla ısıtmak daha da güzel… Tuz Gölü’nde kısa bir fotoğraf molası sonrası
öğle saatlerinde Güzelyurt’da yer alan Selime Katedraline ulaşıyoruz. Kayaya
oyularak yapılmış bu ihtişamlı katedral dik bir yamacın üzerinde ve etrafında
birçok peri bacası mevcut.
Selime Katedrali ve Çevresi |
Selime Katedrali İç Mekan |
Ihlara Vadisi
Katedral ve etrafındaki yapıları
gezdikten sonra yönümüzü asıl istikamet olan Ihlara Vadisine çeviriyoruz.
Saymakla tükenmeyecek kadar çok basamak adımlayarak Melendiz Çayı’na ulaşıyoruz
vadiye giriş yaptıktan sonra. Her yer yemyeşil…. Suyun ve kuşların sesi her
daim kulaklarımızda…
Ihlara Vadisi |
Yılanlı Kilise |
Avanos
Avanos’a gitmek üzere arabaya
bindikten kısa bir süre sonra çok büyük bir sürprizle karşılaşıyoruz. Önce
şiddetli bir yağmur yağıyor. Sonra kocaman dolu taneleri düşüyor tepemize.
Yerler buz… Sanki Mayıs değil de Aralık ortasındayız. Şaşkınlığımız sürerek yol
alırken Avanos’ta buluyoruz kendimizi. Ortasından Kızılırmak geçen bu şirin
kasabanın toprağı usta ellerde çömleğe, testiye, birçok biblo ve objeye
dönüşüyor. Güray Yeraltı Müzesine gidiyoruz. Antik ve modern olmak üzere iki
kısımdan oluşan bu mağara formundaki müze oldukça etkileyici bir ambiyansa
sahip. Bir tarafta; milattan yüzlerce yıl önce yapılmış sanat eserleri, diğer
tarafta yakın tarihli eserler… Fonda hoş bir müzik, sergi alanının ortasında
bir şömine. Müzeyi gezmeyi tamamladıktan
sonra, atölye ve mağaza kısımlarını dolaşabiliyorsunuz. Ben, yoğurdu çok güzel
oluyor diye yoğurt kabı, suyu soğuk tutuyor diye testi alıyorum dayanamayıp…
Sebepler bahane, alışveriş şahane modunda…
Güray Müzesi Modern Kısım |
Güray Müzesi Genel Görünüm |
Seyyah Han’da Güzel Bir Akşam
Yemeği
Yağmur hafifliyor. Acıkmaya başlıyoruz
biz de yavaş yavaş. Yaptığımız araştırmalar sonucunda en yüksek puan alan
restoranlardan biri olan Seyyah Han’ı denemeye karar veriyoruz. Rezervasyonumuz
yok, anlıyoruz ki böyle bir dönemde rezervasyonsuz yer bulmak ciddi bir sıkıntı
Kapadokya’da. Olsun… Seyyah Han’da Softiç Abi var… O kadar yoğunluğa rağmen
geri çevirmiyor bizi ve müthiş bir şekilde ağırlıyor. Burası, kuzu üzerine
uzmanlaşmış bir mekan. Biz de kuzu incik ve pirzola siparişi veriyor ve
seçimlerimizden oldukça mutlu oluyoruz. Pastırmalı humusu ve mantar dolması da
müthiş. Softiç abiye güler yüzü ve ilgisi için teşekkür ederken yolumuz bir
daha buralara düşerse tekrar Seyyah Han’a gelme fikriyle akşamı noktalıyoruz.
Seyyah Han Güzel Yemekleri |
Maccan Cave Hotel
Otelimiz Göreme merkezde…
Terastan kuşbakışı manzara çok güzel. Ama bizi esas etkileyen odamız. O kadar
zevkli ve ince dekore edilmiş ki kendimi bir on yedinci yüzyıl prensesi gibi
hissediyorum odadan içeri adım atar atmaz.
Maccan Cave Hotel |
Ürgüp
Yamaçlara dizilmiş taş evlerle
çevrelenmiş Ürgüp büyülü bir masal diyarı aslında. Asmalı Konak ve şarapçılık
buranın alamet-i farikaları ama biz bu gidişimizde farklı bir yer keşfettik:
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi… Müzenin kurucusu Selin Hanım’ın her biri
farklı bir dönem ve konuyu anlatan el yapımı bebek koleksiyonu sergileniyor
müzede. Eski bir konak burası, konaklama imkanını da içinde barındırıyor.
Mutlaka gidip görülesi bir yer.
El Yapımı Bebek Koleksiyonu |
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi |
Küçük bir not: Ürgüp’ten
kuruyemiş almadan dönmek olmaz. Hiçbir şey almasanız da sütlü kabak çekirdeğini
atlamayın.
Aşk Vadisi, Paşabağ ve Göreme
Açıkhava Müzesi; Kapadokya’nın olmazsa olmazları. Harika kuşbakışı
manzaraları ve peribacalarını yakından görme imkanınız olacak.
Aşk Vadisi |
Paşabağ |
Zelve Açıkhava Müzesi
Paşabağ’a 2 kilometre uzaklıkta. İçinde
çok sayıda oyma kilise barındırıyor. Zelve vadisinin etrafını çevreleyen
basamaklardan inip çıkarak bu kiliseleri görmeniz ve ulaştığınız yüksek
noktalarda panoramik seyrin tadını çıkarmanız mümkün.
Zelve Açıkhava Müzesi |
Türk Gecesi
Kapadokya’ya gelince Türk Gecesi’ne
gitmeden olmaz dediler. Çok sayıda mekanda Türk Gecesi gösterileri yapılmasına
rağmen Avanos’ta yer alan Evranos ve Uranos en iyi mekanlar arasında
gösteriliyor. Bu gecelerde; sema, halk oyunları, tennure, oryantal gibi Türk
kültürüne ait farklı temalar sergileniyor.
Türk Gecesi Manzaraları |
Uçhisar ve Güvercinlik Vadisi ile
Kapadokya gezimizi tamamlıyoruz. Uçhisar Kalesi’nin harika bir
manzarası var. Çıkış biraz zor ve dik olsa da daha önce gitmediyseniz mutlaka
görmelisiniz burayı.
Uçhisar’da yemek yediğimiz Ucasar
Restoran’da güzel bir manzara eşliğinde kuru fasülye ve çiçek bamya
yiyebilirsiniz.
Güvercinlik Vadisi |
Uçhisar Manzaraları |
Son bir not; Kapadokya
ziyaretimiz esnasında Cappadox 2017 festivali gerçekleşiyordu bölgede. Çeşitli
konserler, tadım etkinlikleri, yürüyüş, yoga vs. Bölgeyi tadını çıkara çıkara
gezmek için bu etkinliklere katılmadık biz. Ancak, son gün Pasif Müzik Terapisi
diye bir etkinlik dikkatimizi çekti. Bir atölye çalışması aslında. Hoca ritim
veriyor. Siz de muhtelif müzik aletleri ile tempo tutuyorsunuz. Çok eğlenceli,
rahatlatıcı ve anda kalmayı sağlayan bir atölye çalışması idi. Bir daha olsa
yine giderim J
ve size de tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder